Büyük Çamlıca Fidanlığı

Sıkça Sorulan Sorular

Her bitkinin su isteği mevsime, yaşadığı ortamın ekolojik şartlarına, toprağın bünyesine göre değişir. Genel kaide; toprağın nem durumunun kontrolü ile veya günümüz teknolojisinin geliştirdiği nem ölçerler vasıtası ile yapılacak tespitler doğrultusunda ihtiyaç duyulan su verilmelidir. Bitkilerin su tüketimleri sıcak ve kurak mevsimlerde artar, verilen su mutlaka bitki kök derinliğine inecek seviyede ve miktarda olmalıdır. Toprağın suyu alabilecek tavda olması gerekmektedir. Suyun bitkinin tüm kök sistemine hitap edecek derinlik ve genişlikte verilmesi gerekir. Bitkilere verilen suyun ılık olması tavsiye edilir. Bitkilerin su ihtiyaçları solma noktası geçirilmeden verilmelidir.

Çim alanlarımızda sulama ihtiyacı genel olarak yaz döneminde artmaktadır. Diğer mevsimlerde; ekstrem kurak geçen zamanlarda sulama yapılır. Çimlerde sulama miktarı sahanın sulanma derinliği ile ölçülür. Verilen suyun minimum 10 cm maksimum 25 cm derinliğe inmesi gerekir. Suyun toprak tarafından alınabilme tavında ve bünyesinde olması gerekmektedir. Mevsime göre 1 sulama periyodunda m²ye 25 ile 40 litre su ihtiyacı olmaktadır.

Sıcak yaz mevsiminde sulama mutlaka sabah erken saatlerde başlatılıp sıcakların yükselmesi ile toprak ısısının artmaya başladığı, saat 11e kadar yapılmalıdır. Bu saatlerde toprak ısısının gün içinde en düşük olduğu dönemdir. Akşam verilecek suyun meydana getireceği yoğun rutubet ortamı mevsim icabı sıcaklarında yüksek olmasından çimlerinizi tahrip eden toprak mantarlarının gelişmesine yardımcı olacağından doğru değildir. Sulama yağmurlama şeklinde homojen olarak yapılmalıdır.

Her bitkinin büyüklüğüne, cinsine ve mevsimlere göre su ihtiyacı değişmektedir. Ancak sulama hortumlarla serbest akış şeklinde erken ilkbaharda hazırladığımız sulama çanaklarına verilerek yapılmalıdır. Zaman zaman bitkinin yaprak dal ve gövdeleri toz ve sanayii kirlenmesine karşı yıkanmalıdır. Bu yıkama yakıcı güneş altında yapılmamalıdır. Bilhassa güllerde külleme, pas gibi mantari hastalıkların gelişmesini önlemek için yapılan ilaçlamalardan önce yapraklar yıkanıp kuruduktan sonra ilaçlama yapılmalıdır. Bunun haricinde güllerde kesinlikle yapraklarına püskürtülerek su verilmemeli, dipten sulama çanaklarına ihtiyaç duyduğu kadar su verilmelidir. Bitkilerin suyu kök seviyesine kadar almasını sağlamak için sulama çukurları işlenmeli ve yenilenmelidir.

Toprak bir kimya labaratuvarıdır. Bünyesinde, bitkilerin ihtiyacı olan makro ve mikro elemenler mevcuttur. Bu gıdalar kimyasal değişimlerle bitkinin alabileceği kıvama geldiğinde bitkinin kökleri vasıtası ile suyun yardımınıda alarak bünyelerine yarayışlı hale getirerek kullanırlar. Bitkilerimizin sıhhatli gelişmesi ve verimli olmaları topraktaki gıda elementlerinin zenginliğine bağlıdır. Bu bakımdan, bitkilerin ihtiyacı olan gıdaları, organik ve inorganik gübreler kulanarak vermemiz gerekmektedir. Makro ve mikro gıdalar içeren kompoze gübreler süs bitkilerine sonbahar ve erken ilkbaharda verilmelidir. Verilme şekli bitkinin ağaç, çalı, otsu oluşuna göre değişir. Günümüzde bitki beslenmesinde çok çeşitli firmaların ürettiği preparatların üzerlerinde ne miktarda ve nasıl verileceği tarif edilmektedir. Organik gübreler, genelde sonbaharda verilmelidir. Verilen organik gübrelerin çok yıllık yanmış çiftlik gübresi olması gerekmektedir.

Çimin temel gübre ihtiyacının organik ve inorganik gübreler olarak ekim döneminde toprak hazırlığı ile birlikte verilmesi temel esastır. Kültür çiminin park ve bahçelerimizde halı gibi görünüm sağlaması için mevsime göre ilkbaharda haftada bir yaz mevsiminde 10 günde bir, sonbaharda 15 günde bir defa biçmeliyiz. 4-5 cm yüksekten biçtiğimiz çimlerimizin her biçimde kullandığı gıdanın, toprağa geri verilerek ihtiyacı karşılanırsa çimlerimiz sağlıklı olur, güzel olur. Bunun için geç sonbahar veya erken ilkbahar da makro ve mikro gıdalar içeren kompoze gübrelerden m²ye 30-50 gr verilmelidir. (Suni gübrenin içinde bulunan gıda tenörünün miktarına göre bu oranlar ayarlanır.) Kompoze gübreler dediğimiz bu gıdaların verilmesinde temel esas verilen gübrenin çimin kök sistemine inmesini sağlayacak uygulamayı yapmaktadır. Çimlerimiz her yıl kök sistemini yenilemektedir. Bu nedenle yılda veya 2 yılda bir iyi yanmış elenmiş koyun gübresi 1 cm kalındığında serilerek tırmıkla çimin kök boğazına yerleştirilmelidir. Yaz döneminde ayda 1 sefer m²ye 10 gr azotlu gübre biçim sonrası verilerek sulanmalıdır.

Çimlerde genelde geniş yapraklı yabani otlar güzelliğini bozmakta ve çimin bozulmasına neden olmaktadır. Lokal alanlarda serpiştirilmiş haldeki geniş yapraklı yabani otları kök seviyesinde çim alanlardan, sökülerek temizlenmesi gerekmektedir. Bunun için geliştirilmiş yabani ot çekme aletleri satılmaktadır. Daha yoğun geniş yapraklı yabani otlardan kurtulmak için kimyasal ilaçlamalar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar iki türlüdür. Birinci türler; çim ekim hazırlığı yapılırken toprak hazırlığında kullanılarak yabani otların çıkışları engellenmektedir. Mevcut çimlerdeki yabani otlar için Diaminli (2.4-D)li kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçların kullanım dozu, zamanı ve şekli mutlaka bilen birine yaptırılmalıdır. Zira çimdeki yabani ot için kullandığımız ilaç diğer bitki ve çiçekleri öldürür. Ayrıca suni gübrelerle birleştirilerek kompoze edilmiş daha güvenli kullanılan hem yabani otları öldüren, hem çimi besleyen gübre şeklindeki ürünler mevcuttur. Bunların nasıl kullanılacakları, zamanı ve miktarı üzerlerinde yazmaktadır.

Önce kültürel tedbirleri alacaksınız. Çiminizi yılda 2-3 defa havalandırma tırmıkları ile dipteki ölü dokulardan temizleyin. Sıcak mevsimlerde sulamaya sabah erken başlayın, gündüz saat 11.00e kadar bitirin. Akşam su vererek yoğun rutubet ve sıcak ortam yaratarak mantarların gelişmesine zemin hazırlamayın. Sıcak mevsimlerde çimi 4-5 cm yükseklikte biçin. Hastalık görülmeden 10-15 gün ara ile toprak mantarlarına karşı koruyucu sistemik veya yarı sistemik fungusitler kullanın. İlaçlı mücadelelerde mutlaka bir bilene danışın veya yaptırın.

Bitki budaması bir sanattır. Onun için anlatılanın uygulaması maharet ister, bitkinin morfolojik ve fizyolojik yapısını bilmeyi gerektirir. Bitkinin bünyesini, dalını, gövdesini, yaprağını, gözünü verimini bilmek gerekir. Ancak bitkilerde kurumuş, hastalıklı, dumura uğramış zayıf dal ve dalcıkları temizlemek, bitki sağlığı açısından çok önemlidir. Budamalar; şekil, gençleştirme ve verimlendirme budamaları diye isimlendirilir. Şekil budamaları her bitkinin morfolojik ve fizyolojik özelliği gözönüne alınarak, durgun ve sürgün devrelerde yapılabilmektedir. Gençleştirme budamaları yaprak döken bitkilerde beslenmenin durduğu dönemlerde daimi yapraklılarda ise beslenmesi en aza indiği mevsimlerde yapılmaktadır. Verimlendirme budamaları bilhassa meyveli ağaçlarda beslenmenin durduğu mevsimlerde yapılmaktadır. Budamayı mutlaka bir bilene yaptırmalı veya bir bilenle yaparak öğrenmeliyiz.

Her bitkide konukçu olarak yaşayan zararlı böcekler ve hastalıklar vardır. Bu hastalıklar ve zararlılar mutlaka tanımlanarak zararları tesbit edilerek mücadele yapılmalıdır. Zararlı tesbit edilmeli derken bitkimizi tahrip ettiği seviyede değil, zararlı olacağını gözlemleyerek tedbir alınmalıdır. Hastalıklar ise, mantari, virüsi veya bakteriyel olmakta, bulaşıklığı itibari ile yayılma göstermektedir. Görüldüğü zaman yaptığı tahribatı iyileştirmek mümkün değildir. Ancak tahribatın yayılması durdurulur. Onun için süs bitkilerimizin bilinen hastalıklara karşı hastalık görülmeden ilaçlarla korunması en sağlıklı yoldur. Bitki zararlı ve hastalıklar kavramında mutlaka bir bilene danışınız ve tedaviyi bir bilene yaptırınız. Bahçenizde, evinizde, balkonunuzda; meyva ağaçları, sebzeleriniz, süs bitkileriniz, çiçekleriniz ile ilgili sorunlarınız olduğunda bizi arayınız. Uzman elemanlarımızla problemlerinize çözüm getirelim.